Etiket: Röportaj

Gazete Oksijen

Kendini Değerli Hissetme İsteği Mücevher Satışlarını Etkiliyor

Samsun’dan çıktı, İtalyan teknolojisi ve tasarımlarını Osmanlı ve Türk kültürüyle buluşturdu. İtalya’da üretim yapıp Türk markasıyla 27 ülkeye satıyor.

IL Bernardo Samsun’dan çıkan bir mücevher markası. Kuyum işiyle uğraşan bir ailenin 3’üncü kuşak temsilcisi İlhan Koç’un kurucusu olduğu bir marka. İtalya’da üretilen IL Bernardo, İtalyan ustalığı ve teknolojisini topraklarımızın geçmişi ve kültürüyle bir araya getiriyor. Kapalıçarşı deneyimi, Koç ailesinin birikimi ve İtalyan tasarımlarıyla öne çıkan IL Bernardo 27 ülkede satılıyor. Mücevher sektörünün girişimci ismi İlhan Koç ve eşi Berna Koç ile konuştuk.

Tabla temizliğiyle başladım.

◇ Önce IL Bernardo adını neden koydunuz? İtalyan markası çağrışımı yapmasını mı tercih ettiniz?

Yapmış olduğumuz modern tasarımları temsil edecek yeni bir marka yaratmak istedik. Bunu da İlhan ve Berna isimlerini birleştirerek sevgi ve bağlılığı temsil eden logomuz ile IL Bernardo markası olmasına karar verdik.

◇ O zaman gelelim hikâyeye… Samsun’dan bir mücevher markası nasıl çıktı?

Gözümü açtığım andan itibaren kuyumculuk aile işimiz. Dedelerden bize miras kalan önemli bir değerimiz.

◇ Çocuk yaşta gider miydiniz işe?

Biz işle büyüdük. İşin içine doğduk. 6 yaşından itibaren çıraktım. İlk önce tablaları temizlerdim. Ürünleri yerleştirerek sunuma hazırlardım. İşin tozunu yutmuş derler ya, tam manasıyla bütün evrelerden geçerek üretimden sunuma satış ve pazarlamaya işin her alanında bulundum.

Mücevherlerle dolu çantayı 13 yaşında taşıdı.

◇ Size sorumluluk nasıl, ne zaman verildi?

İnanın hep o sorumlulukla büyüdüm. Hep içimde heyecan vardı. Hiçbir şey de hazır verilmedi. Daha 13-14 yaşındayken Samsun’dan otobüse biner, elimde Bond çantayla gözümü kırpmadan Kapalıçarşı’da bulunan adreslere giderdim.

◇ O yaşta nasıl bu kadar sorumluluk verdiler size?

Şimdi baktığımda ben de inanamıyorum çocuk yaşta o Bond çanta tahmin edeceğiniz gibi değerli takılarla dolu olurdu. Kapalıçarşı’da bulunan adreslere teslim ederdim. O zaman navigasyon filan yok, cep telefonu yok. Babam ‘’otobüsten iner inmez taksiye bin’’ diye tembihlerdi. Bu işlerin her aşamada nasıl yapıldığını öğrenerek büyüdüm.

2.8 milyar dolarlık ihracat

Mücevher İhracatçıları Birliği’nin verilerin göre:

    • Ocak-Temmuz 2022 döneminde Türk firmaları 2.8 milyar doları aşkın mücevher ihracatı yaptı. İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş altın ihracatı yaptı. İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş altın ihracatı ise 234 milyon dolar oldu.
    • En büyük ihracat kalemi altın mücevher ve kuyum eşyaları. 2.5 milyar dolar ihracatın yapıldığı bu kalemde en büyük müşteri 503 milyon dolarla BAE. ABD 396 milyon dolarla ikinci sırada.
    • Hong Kong, Irak, Kırgızistan, İsrail, Libya, Meksika, Çekya ve Mısır ilk 7 ayın diğer büyük ihracat pazarları.
    • Ahlatçı Kuyumculuk, Erbay, Arpaş, Onsa Rafineri ve Elit ilk 7 ayda en çok mücevher ihracatı yapan firmalar.

◇ İlk kendi işinizi nasıl yaptınız?

İşi erken öğrenince haliyle sabırsız oluyorsunuz. Samsun’un    sınırlarına sığamadım. 1987 yılında turizm yeni parlamıştı, o zamanın yükselen yıldızı Kuşadası’na ilk mağazamı açtım. O yıllarda. Kuşadası’na Kruvaziyer gemiler gelirdi, dünyanın her yerinden insanlarla tanışma ve farklı kültürleri öğrenme fırsatım oldu. Açıkçası sosyal ve kültürel gelişimimde uluslararası işler yapma sevdama inanılmaz katkısı olmuştur bu Kuşadası işinin.

◇ Babanız, aileniz de destek oldu mu?

Babam hep, ’sorumluluk verilmez, alınır.’’ Derdi. Ben de almış olduğum bu ağır sorumluluğu hayatımın her anında taşıdım ve taşımaya devam ediyorum.

◇ İtalya macerası nasıl başladı?

İşleri farklı boyuta getirmek istiyordum bunun yolu uluslararası fuarlara katılmaktan geçiyordu. Bu fuar ortamlarında İtalyan üreticileri ve tasarımcıları tanıdım. IL Bernardo tasarımlarıyla, koleksiyon planlaması ortaya çıkardık. Artık bu modern tasarımlarımızı mücevher severler ile buluşturma vakti gelmişti. Yarattığımız markayla ilk kez katıldığımız İstanbul Jewelery Show’da yerli ve yabancı alıcılardan görmüş olduğumuz yoğun ilgi bizleri çok mutlu etti. Merkezimizi Nuru Osmaniye’ye taşıdık.

◇ İlk hangi ülkelere açıldınız?

İlk ihracatımızı Porto Riko’ya yaptık. Devamında Meksika’dan Malezya’ya kadar birçok ülkeye mücevher ihracatı yaptık.

◇ Yurt dışında mağazanız var mı?

Doha’da çok önemli bir proje olan Place Vendome Mall’da lüks segmentin içerisinde Vip alanda Louis Vuittton, Hermes, Van Cleef, Cartier gibi markaların arasında 250 metrelik son derece lüks bir mağaza açarak dünya markaları arasında yerimizi aldık. Kapalıçarşı’da Nuru Osmaniye ana merkezimiz olmakla birlikte önümüzdeki günlerde çok önemli lokasyonlarda lüks mücevher mağazaları açmaya devam edeceğiz.

◇ Pandemide ne yaptınız? Mücevher satışları bir anda kesildi Pandemi çıkışında intikam alışverişi deniliyor, size yansıdı mı?

Doğrusu satışlar bir anda durdu. Herkes için çok zor dönemdi. Mağazalar kapandı. Pandemi insanların ruhunu nasıl etkileyecek diye baktık. Ekonomideki dengeler tamamen değişti bir yandan da insanların kendini mutlu etme isteği arttı. İntikam alışverişi tam denir ki bilemiyorum, özellikle bizim sektör çok farklı. Ama şunu iyi biliyorum, kendini değerli hissetme isteği arttı. ‘’Hayat geçiyor, kendimi mutlu edeyim’’ diyen müşteriler kendilerine özel takılar almaya başladılar.

Sibirya’daki elmas madenleri savaştan etkilendi. Hindistan’da elmas fabrikaları kapandı. Mücevher fiyatları artarken insanların kendini mutlu etme istekleri de arttı.

◇ Fiyat artışları yaşanıyor. Ekonomi de daralma var. Önce bu fiyat artışlarının nedeni ne?

Pandemi ile beraber tüm dünyada emtia fiyatları arttı. Akabinde Rusya Ukrayna etkisi var sektörümüzde. Sibirya, elmas madenlerinin bölgesi. Orya oluşan bir baskı var. Dolayısıyla bu baskı ham elmas fiyatlarının artmasına sebep oldu, diğer bir sorun pandemi ile ortaya çıktı.

◇ O neydi?

Hindistan gibi bölgelerde tüm elmas kesim fabrikaları kapandı. Çalışan tüm insanlar köylerine döndüler, pandemi sonrası bu işçilerin %60’ı geri dönmedi. Dolayısıyla deneyimli çalışan bulmakta zorlanıyorlar ve fabrikalar yüzde 50 kapasite ile çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu durum işçilik fiyatlarına yansıdı bunun yanı sıra Hong Kong ve Çin bölgesine uygulanan ambargo, lojistik gibi diğer faktörlerin de fiyat artışına çok etkisi oldu.

◇ Kim alıyor lüks mücevherleri?

Hepimiz biliyoruz. Tüm bunlardan etkilenmeyen kesimler var. Ve bunun yanında kendini özel hissetme isteği de artıyor. Lüks saat markalarının satışları da artıyor.

◇ İhracatınız nasıl bu dönemde?

Biz IL Bernardo olarak sektörümüzün ihracat yapan öncü firmalarından biriyiz.

◇ Çok klasik bir soru olsa da soracağım. Türkiye’den ünlü birkaç tasarımcı çıktı, çıkıyor mücevher alanında ama güçlü bir marka çıkmadı. Neden?

Türkiye dünyada bu alanda iyi bir konumda. Türkiye’de mücevher ustalığı ve sanatkarlık becerisi Osmanlı döneminden itibaren günümüze kadar geliyor. Ülkemizin aslında bu konuda çok potansiyeli olmasına rağmen dünya çapında markalaşma konusunda eksiklikleri var bunların da zaman içinde çözüleceğine inanıyorum.

Avrupalı müşteri katma değeri yüksek ürün arıyor.

◇ İtalya ile olan bağlantılarınız size ve sektöre ne tür katkılarda bulundu?

Il Bernardo’yu öne çıkaran en önemli özellik bu diyebiliriz. Biz İtalya’nın teknoloji ve know-how’daki gücünü kendi kültürümüzün en güzel tasarım örnekleriyle buluşturuyoruz. Doğu’nun estetik değerlerini Avrupa’nın detaylara önem veren zanaatkarlığı ile buluşturuyoruz. Değişik İtalyan tasarımcılar da Osmanlı ve Türk kültürüne ait pek çok yenilik öğrendiler. Ayrıca Türkiye’deki ustalarımız da farklı teknikleri görüp ufuklarını genişlettiler.

◇ Markanıza yeni yatırımlarınız neler olacak?

Mücevher sektöründe en önemli yatırım müşterinize yaptığınız yatırım. Tabi ki o müşteriyi de ağırladığınız ve ona dokunacağınız en önemli iki yerden birisi fiziksel mağazanız diğeri de sosyal medya adresleriniz. Her ikisi de düzgün bir duruş, profesyonel isimlerin imza attığı görseller ve stratejilerle dolu olmalı. Biz bu konuda çok seçiciyiz. Her koleksiyonumuz için yaratıcı ajansımız uzun çalışmalardan sonra manifestolar hazırlıyor ve ekip kurularak görseller oluşturuluyor. Marka algımız çıktığımız günden beri çok yüksek. Bunu da biz çok ince eleyip sık dokuyan marka sahipleri olmamıza bağlıyoruz.

◇ Mücevher satın aldıran en önemli etken nedir?

Yatırım gibi görüp satın almayı bir tarafa bırakırsak, kadınlar kendilerini güçlü ve güvenli hissetmek için mücevher satın alıyor. Kendilerine olan güvenleri ve cazibeleri artıyor. Mücevher tarzınızı tamamlayan en son unsur. Her kadın karakterini, ışıltısını yansıtan kıyafetler giymek ister ve bunu da tamamlayabileceği en önemli unsur mücevher.

◇ Hem Körfez ülkelerine hem Avrupa’da hem de Türkiye’de müşterileriniz var. Beğenileriniz aynı mı?

Körfez ülkeleri beğeni olarak diğerlerinden biraz farklılık gösteriyor. Hem nicelik hem de nitelik önemli onlar için. Sayı olarak da fazla parça satın almak isterler. Avrupalılar ise biraz daha niceliğe önem veriyor ve katma değeri yüksek daha özel parçalar arayışındalar.